YAZMAK; GÖZ ARDI EDİLEN İYİLEŞTİRİCİ FAKTÖR
- lahzapsikoloji
- 9 Eki 2020
- 2 dakikada okunur

Yazıyorsunuz... Sadece gerektiğinde,ödev yapmak,hesaplama yapmak, belkide sadece alışveriş listesini yazmak için kalemi elinize alıyorsunuz.En son ne zaman yazdınız,sadece kendiniz için kalemi elinize aldınız?Evet kendiniz için; çok sinirlenip konuşamadığınızda, asıl anlatmak istediklerinizi karşınızdaki kişi anlamadığında,üzgün olduğunuzda ya da paylaşacak sevinçleriniz, mutluluklarınız olduğunda.Belki de çoğunuz en son bu gibi duygulara sahip olduğunuzda ilkokulda kalemi elinize alıp satırlarınıza “sevgili günlük” diyerek başladınız.Kiminiz çocukluğunuzda kiminiz ise yazmanın üzerinizdeki etkisinin farkında olmadığınız anlarda yazdınız.
Düşünebilen bir varlık olan insanların düşündüklerini aktarım yöntemleri de önemlidir.Çoğunlukla bu yöntem konuşma yoluyla gerçekleşir. Konuşamadığınız zamanları (düşüncelerinizi, ve hissettiklerinizi ifade edemediğiniz anları) bir balon satıcısının elindeki bütün balonlarının ipini birden elinden kaçırıp herbir balonun gökyüzünde farklı noktalarda süzülüşüne ya da iplikleri birbirine dolanmış bir ip yumağına benzetebiliriz.Kontrolümüz dışında farklı noktalara giden bu balonlar ya da düğümünü çözemediğimiz iplik yumakları, o hissettiğimiz duygu ve düşüncelerimizin kontrolünü sağlayamadığımız ya da işin içinden bir türlü çıkamadığımız zamanlardaki yaşadığımız sorunlara benzer.
Konuşarak anlatamadığınız ya da tek başına konuşarak anlatmanın yeterli olmadığı bu gibi problemlerle karşılaştığınızda diğer bir aktarım yöntemi olan yazmaya başvurabilirsiniz. Çoğu insan tarafından bu seçenek göz ardı edilebilmekte ya da önemi hakkında inandırıcılığı bulunulmamaktadır. Fakat yapılan bilimsel araştırmalar, insanın fiziksel ve psikolojik sağlığı üzerinde yazı yazmanın iyileştirici gücüyle ilgili bilgilere ulaşmamızı sağlamıştır.
Bu alanda Sosyal Psikolog James Pennebaker’ın yaptığı araştırmalarda ‘dışavurumcu yazı’ pratiğinin katılımcılar üzerindeki olumlu etkileri görülmüştür. Bu pratik günlük yaşantımızda yaptığımız eylemlerden daha çok oluşturdukları düşünceler ve duygusal hissedişlerimizin kelimelerle yazılarak ifade ediliş şekildir. Pennebaker araştırmasında katılımcılardan dört gün boyunca her gün 15-20 dakika ara vermeden travmatik yada duygusal deneyimleri hakkında yazmalarını istemiştir (Pennebaker & Beall, 1986). Bu süre boyunca yazdıkları yazılar karşılaştırıldığında bazı farklılıklar görülmüştür. Katılımcıların yazılarında kullandıkları ‘ben’ dili yerini ‘o’ zamirine bırakmıştır.Böylelikle kişi deneyimlediği olayları sürekli kendi penceresinden bakmanın yanısıra başkalarının da pencerelerinden bakabilmeyi öğrenmeye başlamıştır.
Dışavurumcu yazı yazmanın uzun vadede ve anlık etkileri nelerdir?
Dışavurumcu yazı pratiği kısa vadede fiziksel semptomlar,negatif ruh hali ve üzüntüyü azaltmada etkilidir(Baikie&Wilhelm,2005).
Uzun vadede fiziksel sağlığa yararları;
· Tansiyonun azalması
· Gelişmiş akciğer fonksiyonları
· Hastanede kalma süresinde azalmalar
· Gelişmiş karaciğer fonksiyonları
· Travma sonrası stres bozukluğu semptomlarında azalma
· Muayeneden önce depresyon semptomlarında azalma (Baikie&Wilhelm,2005).
Davranışsal ve sosyal yararları;
· İşe gitme devamsızlığında azalma
· Gelişmiş sportif performans
· Öğrencilerin gelişmiş yüksek puan ortalamaları
· İş kaybından sonra yeniden istihdam etmede hızlılık (Baikie&Wilhelm,2005).

Yazı yazarken neler önemlidir?
Dışavurumcu yazının belirli gramer kuralları, hedef sayfa ve kelime sayısı yoktur.Aksine bu gibi kalıplardan ve kurallardan uzaktır.Kişiyi rahatsız eden duygu veya düşünceleri süzgeçten geçirmeden içinden geldiği gibi yazıya yansıtıp somutlaşmasını sağlar. Pennebaker’ın araştırmasında katılımcılarına uyguladığı şekilde 15-20 dakika boyunca dışavurumcu yazı ara verilmeden devam ettirilmelidir.
Evlerinizde ya da klinik ortamlarda gerçekleştirebileceğiniz bu yöntem tek başına sorunları çözümlemek için yeterli olamayabilir fakat etkisi küçümsenmeyecek kadar da etkin bir faktördür. Duygularınızın tasvirini yapmakta ve bunları yazıya dökmekte zorlanıyorsanız işe etrafınızdaki bir nesnenin,kokunun ya da tadın sizde uyandırdığı duyguyu yazarak başlayabilirsiniz.Gün içinde yaşadıklarınızın sizde uyandırdığı duyguları günlük tutup yazmakta başka bir ilk adım olabilir. Dışavurumcu yazı pratiğini edinmemizin sonucunda duygularınızın açığa vurulmasında artık eskisi gibi zorlanmadığınızı,kaleminizin kağıdınız üzerindeki akıcılığının farkına varacaksınız.
Bütün bunlar için gerekli olan kalem ve kağıdınızı elinize alın ve sadece yazmaya başlayın...
KAYNAK
Baikie, K.A,&Wilhelm, K.(2005). Emotional and physical health benefits of expressive writing.Advances in Psychiatric Treatment, 11, 338-346
Comments